Translate

22 Eylül 2008 Pazartesi

► SICAK SUYUN FAYDALARI

Çinliler çok sıcak su içerler... Bol bol sıcak su... Bütün gün, her gün!..
Neden bol sıcak su?
Çay veya su bazlı içeceklere benzemeyen şekilde, bol su mide yüzeyinde kan akımına direkt olarak emilen birkaç maddeden biridir. Beden suyu diğer bileşenlerden ayırmak zorunda kalmaz.
Neden sıcak Su?
Çinliler, 40 yaşından sonra oda sıcaklığından daha soğuk olan hiçbir şeyin bedenlere alınmaması gerektiğine inanırlar. Çünkü normal yaşlanma fiziksel değişimler üretir:
  • a) Kan damarları daha az elastik olur ve içindeki birikim nedeni ile çapı küçülebilir, bu nedenle yüksek kan basıncı oluşabilir ve kan dolaşımı problemleri ortaya çıkabilir (dondurma başağrısı sendromu)
  • b) Sindirim sistemi (büzgen kas, barsaklar ve kolon) da daha az elastik olur, sindirim sorunlarına ve kabızlığa neden olur.

Çinliler soğuk içecekler içtiğiniz veya soğuk besinler yediğiniz zaman içsel organların daha fazla üzüldüğüne, mevcut problemleri daha da kötüleştirdiğine inanıyor. Yağlı bir tavayı soğuk suda yıkamaya çalışın. Yağlar donar ve yapışır. Ama aynı tavayı sıcak suda yıkarsanız, yağı çözer ve uzaklaştırır. Bedenimiz yağları içerir. Sıcak su sistemimizi temizler.

SICAK SUYUN FAYDALARI

  • 1. Bedenin doğal serinletme sistemini çalıştırır. Bu kan dolaşımında artışa neden olur.
  • 2 - İç organları ve kaburga kafesinin etrafındaki kasları gevşetir, daha derin nefes almanızı sağlar.
  • 3 - Mide asidi etkilerini rahatlatır ve asit reflu semptomlarını rahatlatır.
  • 4 - Sulanmayı ve besinlerin emilimini artırarak sindirime yardımcı olur.
  • 5 - Kabızlığı giderir.
  • 6 - Kilo vermeye yardımcı olur. Yemeklerden yarım saat önce içilen sıcak su iştahı azaltır ve kilo vermeyi hızlandırır. Nefes tekniği ile birleştirilirse, yağ yakmak için hiper-oksijenlenme sağlar.
  • 7 - Soğuk algınlığı, gripin süresini kısaltır, zatürreyi önler.

NE KADAR İÇMELİ? NE KADAR SICAK OLMALI? NE KADAR SIK İÇMELİ?

Günde 3 kez kahve sıcaklığında 1 fincan için. Daha fazlası daha iyidir.

Dr. Susan Lee-Smith RN, PhD,

► DÜNYANIN "EN"LERİ

Dünyanın En Temiz Şehirleri

  • 1. Calgary, Kanada
  • 2. Honolulu, Hawaii
  • 3. Helsinki, Finlandiya
  • 4. Ottawa, Kanada
  • 5. Minneapolis
  • 6. Oslo, Norveç
  • 7. Stockhholm, İsveç
  • 8. Zurich, İsviçre
  • 9. Bern, İsviçre
  • 10. Montreal, Kanada
  • 11.Vancouver, Kanada

Dünyanın en büyük orduları

Independent gazetesi, dünyanın en büyük 10 ordusunun listesini yayınladı. Listeye göre Türk Silahlı Kuvvetleri Avrupa'nın en büyük ordusu çıktı.

İngiltere'nin en saygın gazetelerinden Independent' ta yayınlanan "dünyanın en büyük orduları" listesine göre Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Avrupa'nın en büyük ordusu oldu. TSK, dünya genelinde de en büyük sekizinci ordu olarak listelendi.

Independent'ın listesine göre Türk ordusunda 514 bin 850 asker bulunuyor. Bu sayı da TSK'yı Avrupa'nın en büyük silahlı gücü haline getiriyor.

EN BÜYÜK ORDU ÇİN'DE

Dünya genelinde ise listenin ilk sırasında Çin yer alıyor. Çin'in 2 milyon 225 bin askeri olduğu bildirildi. İkinci sırada yer alan Amerika Birleşik Devletleri'nin de 1 milyon 426 bin 713 askeri buluyor.

Listede üçüncü sırada ise 1 milyon 325 bin askerle Hindistan yer alıyor.

İşte dünyanın en büyük 10 ordusunun tam listesi:

  • 1. Çin: 2.225.000 asker.
  • 2. Amerika Birleşik Devletleri: 1.426.713 asker.
  • 3. Hindistan: 1.325.000 asker.
  • 4. Kuzey Kore: 1.106.000 asker.
  • 5. Rusya: 1.037.000 asker.
  • 6. Güney Kore: 687.000 asker.
  • 7. Pakistan: 619.000 asker.
  • 8. Türkiye: 514.850 asker.
  • 9. Vietnam: 484.000 asker.
  • 10. Mısır 450.000 asker.

Bira tüketimi en fazla olan ülkeler

Kişi başı bira tüketimi ele alındığında, en bira kolik ülke Çek Cumhuriyeti. Ardından İrlanda, Almanya, Avustralya, İngiltere ve Belçika geliyor. Bir Çek ortalama olarak yılda 157 litre bira içiyor.

  • 1. Çek Cumhuriyeti: 156.9*
  • 2. İrlanda: 131.1
  • 3. Almanya: 115.8
  • 4. Avustralya: 109.9
  • 5. Avusturya: 108.3
  • 6. Britanya Krallığı: 99.0
  • 7. Belçika: 93.0
  • 8. Danimarka: 89.9
  • 9. Finlandiya: 85.0
  • 10. Lüksemburg: 84.4
  • 11. Slovakya: 84.1
  • 12. İspanya: 83.8
  • 13. Amerika: 81.6
  • 14. Hırvatistan: 81.2
  • 15. Hollanda: 79.0
  • 16. Yeni Zelanda: 77.0
  • 17. Macaristan: 75.3
  • 18. Polonya: 69.1
  • 19. Kanada: 68.3
  • 20. Portekiz: 59.6

* Kişi başı yıllık bira tüketimi (litre)

Dünyanın en iyi üniversiteleri

Dünyanın en iyi 10 üniversitesi sıralaması aşağıda yer alıyor. Dünyanın en iyi üniversitesi Harvard Üniversitesi oldu. Çin'de Shanghai Jiao Tong Üniversitesi tarafından Dünyanın en iyi 500 üniversitesinin belirlendiği araştırmada Türkiye'den hiçbir üniversite sıralamaya giremedi.

  • 1. Harvard University (Amerika)
  • 2. University of Cambridge (İngiltere)
  • 3. Stanford University (Amerika)
  • 4. University of California (Amerika)
  • 5. Massachusetts Institute of Technology (Amerika)
  • 6. California Institute of Technology (Amerika)
  • 7. Columbia University (Amerika)
  • 8. Princeton University (Amerika)
  • 9. University of Chicago (Amerika)
  • 10. University of Chicago (Amerika)

Shanghai Jiao Tong Üniversitesi aşağıdaki kriterlere göre dünyanın en iyi üniversitelerini seçiyor.

  • 1. Uluslararası tanınma
  • 2. Uluslararası düzeyde eğitim sağlaması
  • 3. Ulusal düzeyde tanınması
  • 4. Mezunların tercih edilme düzeyi
  • 5. Eğitimin kalitesi
  • 6. Çok çeşitli eğitim seçeneği sunması
  • 7. Fakülte ve bölümlerin esnekliği
  • 8. Öğretim üyelerinin kalitesi
  • 9. Eğitim görmek istenilen bölümlerin bulunması
  • 10. Ders dışı sosyal faaliyetlerin çeşitliliği
  • 11. Geniş bir kütüphaneye sahip olması
  • 12. Laboratuar, stüdyo ve çalışma mekânlarının bulunması
  • 13. Gelişmiş bir kampusunun olması
  • 14. Üniversitenin genel imajının yüksekliği
  • 15. En başarılı öğrencilerden oluşması
  • 16. Tavsiye edilen bir üniversite olması
  • 17. Bulunduğu yerde şehir merkezine yakınlığı
  • 18. Şehirde bulunduğu semtin öğrenciye uygunluğu
  • 19. Bir kampus üniversitesi olması
  • 20. Ücretli olup olmaması
  • 21. Bazı yıllarda yurtdışında eğitim seçeneğinin bulunması

En iyi havayolu firmaları

  • 1. Cathay Pacific
  • 2. Qantas Airways
  • 3. Emirates
  • 4. Singapore Airlines
  • 5. British Airways
  • 6. Malaysia Airlines
  • 7. Thai Airways

Cathay Pacific, Hong Kong merkezli bir havayolu firmasıdır.

Avrupa'nın En Çok Boşanan Ülkesi

Belçika'da boşanma oranının yüzde 70'in üzerinde olduğu belirlendi. Resmi verilere göre, Belçika'da geçen yıl 43 bin 182 çift evlenirken, 30 bin 844 çift boşandı.

Belçika İstatistik Kurumu (INS), ülkede boşanma oranının rekor düzeyde kalmayı sürdürdüğünü, 2004 yılında da 43 bin 326 çiftin evlendiğini, 31 bin 418 nikahın bozulduğunu belirtti. İstatistik uzmanları, 1920 yılında 106 bin çiftin evlendiğini ve boşanma oranının sadece yüzde 2 olduğunu hatırlatıyor.

AB üyeleri arasında en fazla boşanma görülen ülkelerin sıralaması:

  • 1. Belçika % 70
  • 2. İsveç %50
  • 3. Finlandiya % 49
  • 4. İngiltere % 45
  • 5. Danimarka % 41

Dünyada en çok konuşulan dillerin sıralaması

Dünyanın en çok konuşulan dili; 1 milyar 51 milyonluk kitle ile Çince'nin Mandarin dilidir. Diğer en çok konuşulan diller ve konuşuldukları coğrafyalar ise şu şekilde: (Anadiller göz önüne alınarak yapılan bir sıralamadır.)

  • 1. Mandarin 1 milyar 51 milyon (Çin, Malezya, Tayvan)
  • 2. İngilizce 510 milyon (Amerika, İngiltere, Avustralya, Kanada)
  • 3. Hintçe 490 milyon (Kuzey ve Orta Hindistan)
  • 4. İspanyolca 425 milyon (Latin Amerika, İspanya)
  • 5. Arapça 255 milyon (Orta doğu, Arabistan, Kuzey Afrika)
  • 6. Rusça 254 milyon (Rusya, Orta Asya)
  • 7. Portekizce 218 milyon (Brezilya, Portekiz)
  • 8. Bengal dili 215 milyon (Bangladeş, Doğu Hindistan)
  • 9. Malay dili 175 milyon (Endonezya, Malezya)
  • 10. Fransızca 130 milyon (Fransa, Kanada, Batı Afrika, Orta Afrika)
  • 11. Japonca 127 milyon (Japonya)
  • 12. Almanca 123 milyon (Almanya, Avusturya, Orta Avrupa)
  • 13. Farsça 110 milyon (İran, Afganistan, Orta Asya)
  • 14. Urduca 104 milyon (Pakistan, Hindistan)
  • 15. Punjabi 103 milyon (Pakistan, Hindistan)
  • 16. Vietnam dili 86 milyon (Vietnam, Çin)
  • 17. Tamil 78 milyon (Güney Hindistan, Malezya, Sri Lanka)
  • 18. Wu 77 milyon (Çin)
  • 19. Javan dili 76 milyon (Endonezya)
  • 20. Türkçe 75 milyon (Türkiye)
  • 21. Telugu 74 milyon (Güney Hindistan)
  • 22. Korece 72 milyon (Kore yarımadası)
  • 23. Marathi 71 milyon (Batı Hindistan)
  • 24. İtalyanca 61 milyon (İtalya, Orta Avrupa)
  • 25. Thai Sino 60 milyon (Myanmar)

Dünya dinlerinin inanan sayılarına göre sıralaması

Dinlerin inanan sayılarına göre sıralanışı aşağıdaki listede yer alıyor. İnananlar sayısı bakımından en büyük din topluluğu Hristiyanlar. İkinci sırada ise Müslümanlar yer alıyor:

  • 1. Hristiyanlık - 2.1 milyar
  • 2. İslam - 1.3 milyar
  • 3. Seküler/Dinsiz/ Agnostik/ Ateist - 1.1 milyar
  • 4. Hinduizm - 900 milyon
  • 5. Budizm - 708 milyon
  • 6. Çin geleneksel dini - 394 milyon
  • 7. Ana yerli inançlar - 300 milyon
  • 8. Afrika geleneksel ve diasporal - 100 milyon
  • 9. Sihizm - 23 milyon
  • 10. Juche - 19 milyon
  • 11. Tinselcilik - 15 milyon
  • 12. Musevilik - 14 milyon
  • 13. Bahailik -12.5 milyon
  • 14. Mormonizm - 12 milyon
  • 15. Yehova'nın Şahitleri - 6.7 milyon
  • 16. Jainizm - 4.2 milyon
  • 17. Şinto - 4 milyon
  • 18. Cao Dai - 4 milyon
  • 19. Zerdüştlük - 2.6 milyon
  • 20. Tenrikyo - 2 milyon
  • 21. Neopaganizm - 1 milyon
  • 22. Üniteryan Üniversalizm - 800.000
  • 23. Rastafari akımı - 600.000

Dünyanın en büyük ekonomileri

Dünyanın en büyük 20 ekonomisinin sıralaması aşağıdaki listede yer alıyor. Burdaki rakamlar; bir ülkenin bir yıl içerisinde ürettiği malların ve hizmetlerin değerini yansıtıyor. Türkiye 362 milyar dolar ile dünyanın en büyük 19. ekonomisi. Amerika ise 12,5 trilyon dolar ile dünyanın en büyük ekonomisi ve dünyanın en zengin ülkesi. Dünya zenginliğinin üçte biri Amerika'ya ait.

  • 1. Amerika 12,485,725 *
  • 2. Japonya 4,571,314
  • 3. Almanya 2,797,343
  • 4. Çin Halk Cumhuriyeti 2,224,811
  • 5. Birleşik Krallık(İngiltere) 2,201,473
  • 6. Fransa 2,105,864
  • 7. İtalya 1,766,160
  • 8. Kanada 1,130,208
  • 9. İspanya 1,126,565
  • 10. Güney Kore 793,070
  • 11. Brezilya 792,683
  • 12. Hindistan 775,410
  • 13. Meksika 768,437
  • 14. Rusya 766,180
  • 15. Avustralya 707,992
  • 16. Hollanda 625,271
  • 17. Belçika 372,091
  • 18. İsviçre 367,513
  • 19. Türkiye 362,461
  • 20. İsveç 358,819

* Mİlyon Dolar

Dünya toplam ekonomi büyüklüğü: 44,433,002 (milyon dolar)

Avrupa Birliği toplam ekonomi büyüklüğü: 13,446,050 (milyon dolar)

Kaynak: World Economic Outlook Database

En çok araba sahibi olan ülkeler

1000 kişi başına düşen araba sayısı incelenerek bir sıralama yapıldığında dünyada en çok İtalyanların arabası var. İtalya'da 1000 kişiye 539 araba düşüyor. Dünyanın ilk 10'unu oluşturan liste aşağıda yer alıyor:

  • 1. İtalya 539 araba / 1,000 kişi
  • 2. Almanya 508 araba / 1,000 kişi
  • 3. Avusturya 495 araba / 1,000 kişi
  • 4. İsviçre 486 araba / 1,000 kişi
  • 5. Avustralya 485 araba / 1,000 kişi
  • 6. Yeni Zellanda 481 araba / 1,000 kişi
  • 7. Amerika 478 araba / 1,000 kişi
  • 8. Fransa 469 araba / 1,000 kişi
  • 9. Kanada 459 araba / 1,000 kişi
  • 10. Belçika 448 araba / 1,000 kişi

En eğitimli toplumlar

Bir kişinin okulda geçirdiği ortalama yıl hesabıyla oluşturulan sıralamada Norveç ilk sırada. Ortalama olarak bir Norveçli hayatının 16,9 yılını okullarda eğitimle geçiriyor. Türkiye ise 9,5 ortalama okul süresi ile dünya 83.'sü. Dünyanın ilk 10'u ise şu şekilde sıralanıyor:

  • 1. Norveç 16,9 yıl
  • 2. Finlandiya 16,7 yıl
  • 3. Avustralya 16,6 yıl
  • 4. Birleşik Krallık 16,4 yıl
  • 5. Yeni Zelanda 16,2 yıl
  • 6. İsveç 16 yıl
  • 7. Hollanda 15,9 yıl
  • 8. Belçika 15,8 yıl
  • 9. İzlanda 15,8 yıl
  • 10. Danimarka 15,6 yıl

En çok hangi ülkelere turist gidiyor?

Verilere göre en çok turist çeken ülke 76 milyon turist ile Fransa. Türkiye ise 20,3 milyon ziyaretçi sayısıyla dünya dokuzuncusu:

  • 1. Fransa 76 milyon
  • 2. İspanya 55,6 milyon
  • 3. Amerika 49,4 milyon
  • 4. Çin 46,8 milyon
  • 5. İtalya 36,5 milyon
  • 6. İngiltere 30 milyon
  • 7. Meksika 21,9 milyon
  • 8. Almanya 21,5 milyon
  • 9. Türkiye 20,3 milyon
  • 10. Avusturya 20 milyon

6 Eylül 2008 Cumartesi

► DÜNYADA KAÇ IRK VARDIR?

Dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan, çok sayıda insan ırkı bulunuyor. Irkların birbirinden ayrılmasında ve tanımlanmasında, çeşitli gen sistemleri ve morfolojik özellikler kullanılıyor. Carleton Coon'a göre, insanlar iskelet yapısına göre 5 temel ırka ayrılıyor. Tüm diğer ırkların da, bu ırkların birbiriyle melezleşmesinden ortaya çıktığı kabul ediliyor.
1. Kafkas ırkı (Caucasoid): Kafkasya, Akdeniz, Kuzey ve Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, Anadolu ve Hindistan bölgesini kapsıyor. Karakteristik özellikler arasında düz yüz, yüksek alın, ince dudaklar, dar ve öne çıkık burun, dalgalı saç, yüz ve vücutta yüksek kıl oranı, beyaz-kahverengi arası cilt rengi sayılıyor.
2. Moğol ırkı (Mongoloid): Çin, Japon, Eskimo, Ainu ve Amerika yerlilerini (Kızılderilileri) kapsıyor. Karakteristik özellikler arasında sarı deri rengi, yüz ve vücut kıllarında seyreklik, yuvarlak yüz, çıkık çene kemikleri, az gelişmiş kaş kemerleri, basık burun ve yüz, kısık gözler, şişkin göz kapakları, düz siyah saçlar sayılıyor. Bir diğer belirgin özellik, erkek ve kadınların dış görünüşlerinin, diğer ırklara kıyasla daha fazla birbirine benzemesi.
3. Kongo ırkı (Congoid): Zencileri ve Afrika pigmelerini (kısa boylu ırkları) kapsıyor. Karakteristik özellikleri çok koyu deri rengi, kıvırcık saçlar, seyrek kıllılık, dar bir baş, ileriye çıkık üst çene, geniş burun, kalın dudaklar, az gelişmiş çene ve dar kalça kemeri.
4. Capoid ırk: Congoidler dışındaki Afrika ırklarını kapsıyor. Çok uzun boy, kahverengi-siyah arası deri rengi ve özellikle kadınların kalçalarında yüksek oranda yağ toplanmasıyla karakterizeler. Bu ırkın en tipik örneği de Buşmanlar.
5. Avustralya ırkı (Australoid): Avustralya başta olmak çevre adalarda yaşayan ırkları kapsıyor. Çok farklı coğrafyalarda yaşamaları nedeniyle ortak özelliklerini saymak diğer ırklara göre daha zor. Ancak, açık deri rengi ve geniş burun, en temel tanımlayıcı özellikleri.

► MEHTER MARŞI

Mehter Türk geleneklerinde, bir şenlik aracı değil, azametin, ihtişamın ve görkemli olmanın bir işaretidir. Devletin ululuğu ve kutluluğu, davulların gümbürtüsü ile yankılanır. Türklerin devlet anlayışında, halkın bütünlüğü, devletin yüceliği kavramları çok önemlidir. Bu inanış ve gelenekler, İslamiyet'ten önceki Türk devletlerinde de, Selçuklu ve Osmanlı devletinde de, küçük değişiklerle yer almıştır.

Bu yapıda üç önemli sembol vardır:

Otağ, hakanın veya başkomutanın bulunduğu yerdir. Bu bir savaş alameti olarak ortaya çıkar çünkü otağ yalnızca savaşlarda kurulur.

Hakanın Kösü, yani büyük davul, hakanlık otağını önünde durur ve yalnızca hakana aittir.

Hakanlık Mehteri ise, sancağın altında ve otağın önünde askerleri yüreklendirmek için çalan müzik topluluğudur.

Sancak ve mehter, Türk devletinde birbirinden ayrılmaz çok önemli olgulardır. Mehter vuruşu ile otağdan çıkılır ve savaş akınlarının ilk adımları atılmış olurdu. Türklerin Orta Asya geleneklerinde, devletin başı olan Hakan'ın otağı önünde kurulan büyük Davulun ve Kösün günün belli zamanlarında çalınarak gücünü göstermesine Nevbet (Nevbe) döğme ya da vurma denilirdi. Nevbet döğmek, devletin başı olan Hakanın gücünü dosta düşmana göstermesi ve özellikle düşmanın yüreğine korku salması şeklinde yorumlanırdı.

Osmanlı da sancak gibi mukaddes bir varlık halinde yaşatılan mehter, bağımsızlığın, devlet varlığının önemli bir göstergesi olmasının yanı sıra, meydan savaşlarında, kale kuşatmalarında, deniz savaşlarında düşmana hücum esnasında, vurduğu hamasî havalarla duyguları kamçılar, şahlandırır, askeri şevke getirir, ordunun moralini yükseltirken çıkardığı müthiş gümbürtüyle düşmanın moralini yok eder, onu bozguna uğratırdı. Meydan savaşında, tek bir hakanlık kösü bile, kendi başına bir mehterdi. Hücum ve duraklamaları, hakanlık kösü belirler, davul ve borulardan oluşan mehter, savaşta orduyu yönlendirdi. Savaşta yenilgi, mehterin yağmalanması ile kabul edilirdi. Bu durumda en zorlu savaşlar sancak ve mehter çevresinde olurdu.

Görülüyor ki mehter, savaş alanında, sadece bir müzik topluluğu olmaktan bir anlamda uzaklaşırken barış zamanında müzik yönü daha çok öne çıkıyordu. Barış zamanında mehter, hakanın saltanatının ve devlet hayatının devam ettiğinin bir göstergesiydi. Bunun dışında davul ve mehter, devletin haber ve ilan gibi işlerini de yerine getirirdi.

Osmanlı mehterinde; zurna, boru, kurrenay ve mehter düdüğü gibi üflemeli / nefesli, kös, davul, nakkare, zil ve çevgân gibi vurmalı ya da çırpılan çalgılar yer alırdı. Çalgıların sayısı eşit tutulur ve bu sayıya göre mehterin kaç katlı olduğu belirlenirdi. "Tabl ü alem-i hassa" adı verilen ve en büyük mehter olan Padişah mehteri, dokuz katlıydı. Bunun anlamı, her çalgıdan dokuz adet var demekti. Bu sayı sonraları, on iki hatta on altıya kadar yükselmişti. Padişahtan başka, Vezir-i âzam-ın (Başbakan'ın) Kubbe vezirlerinin (Kabine üyelerinin), Defterdar ve Reisü'l küttab'ın (Maliye ve Dış işleri Bakanı'nın) Mehterhâneleri olduğu gibi, ülkenin çeşitli eyaletlerinde ve kalelerinde de Mehter takımları bulunur ve görev yapardı.

Mehter'in etki gücü Avrupalılar tarafından da değerlendirilmiş ve Mehter örnek alınarak çeşitli Avrupa ülkelerinde Askerî Müzik toplulukları, "Bando"lar kurulmuştur. Gluck, Mozart, Beethoven gibi bestecilerin Mehter'den esinlenerek müzikler yazdıkları da bilinmektedir.

► KANSER HÜCRELERİ NE İLE BESLENİR?

1. Herkesin vücudunda kanser hücreleri vardır. Bu kanser hücreleri birkaç milyara kadar çoğalmadıkça standart testlerde görülmezler. Doktorlar kanser hastalarına tedaviden sonra vücutlarında artık kanser hücresi kalmadığını söyledikleri zaman, bu yalnızca kanser hücrelerinin testlerle saptanamayacak düzeyde olduğu anlamına gelir.
2. Bir kişide hayatı boyunca 6 ila 10 kez kanser hücreleri oluşabilir.

3. Kişinin bağışıklık sistemi güçlü olduğu zaman kanser hücreleri yok edilir ve çoğalarak tümör oluşturmalarına engel olunur.
4. Bir kişide kanser olması, o kişide çoklu beslenme eksikliği olduğuna işaret eder. Bunlar genetik, çevresel, beslenme ve yaşam tarzı faktörlerine bağlı olabilir.
5. Çoklu beslenme eksikliğini yenebilmek için diyeti değiştirmek ve ek takviye almak bağışıklık sistemini güçlendirir.
6. Kemoterapi hem hızlı çoğalan kanser hücrelerini hem de kemik iliğinde, sindirim sisteminde v.s. hızlı büyüyen sağlıklı hücreleri yok eder ve karaciğer, böbrekler, kalp, akciğerler gibi organlarda tahribata yol açar.
7. Radyasyon kanser hücrelerini yok ederken; sağlıklı hücre, doku ve organları da yakar, yaralar ve zarar verir.
8. Kemoterapi ve radyasyon başlangıçta tümörün küçülmesine yol açar. Kemoterapi ve radyasyon tedavisinin uzaması tümörün daha fazla yok olmasına yol açmaz.
9. Kemoterapi ve radyasyondan dolayı vücut çok fazla toksin yüklenmesine maruz kalınca, bağışıklık sistemi ya tehlikeye düşer, ya da yıkılır; dolayısıyla kişi çeşitli enfeksiyonlara ve komplikasyonlara yenik düşer.
10. Kemoterapi ve radyasyon kanser hücrelerinde mutasyona neden olabilir ve dirençlerinin artarak yok edilmelerini zorlaştırabilir. Cerrahi işlem de kanser hücrelerinin başka taraflara atlamasına neden olabilir.
11. Kanser hücreleri ile savaşmakta etkili bir yöntem ise onları çoğalmak için ihtiyaçları olan gıdalardan yoksun ve aç bırakmaktır.

Kanser Hücreleri Aşağıdakilerle Beslenirler:
  • Şeker kanser besleyicidir. Şekeri kesilerek kanser hücrelerinin önemli bir gıdası kesilmiş olur. Nutra Sweet, Equal, Spoonful v.s. gibi tatlandırıcılar zararlı olan Aspartam ile yapılırlar. Daha iyi bir tatlandırıcı Manuka balı veya molastır ama az miktarda alınmalıdır. Sofra tuzunda beyazlatıcı olarak kimyasallar bulunmaktadır. Daha iyi bir seçenek Bragg'in aminosu veya deniz tuzudur.
  • Süt vücudun, özellikle sindirim sisteminde, mukus üretmesine neden olur. Kanser mukusla beslenir. Süt yerine tatlandırılmamış soya sütü tüketilerek kanser hücreleri aç bırakılabilir.
  • Kanser hücreleri asitli ortamda gelişirler. Et temelli diyet asittir ve sığır eti veya domuz eti yerine bol balık ve az tavuk eti yemek en iyisidir. Ette, özellikle kanserli kişilere zararı olan, canlı hayvan antibiyotikleri, büyüme hormonları ve parazitleri bulunur.
  • %80 taze sebze ve meyve suyu, kepekli tahıllar, tohumlar, nohutgiller ve biraz meyveden oluşan bir diyet vücudu bazik (alkali) ortamda tutar. %20 de fasulye içeren pişmiş gıdalardan oluşabilir. Taze sebze suları kolayca emilip 15 dakika içinde hücre düzeyine ulaşabilen ve sağlıklı hücreleri besleyen ve çoğalmalarını hızlandıran canlı enzimler içerirler. Sağlıklı hücre üretimi için gerekli olan canlı enzimlerin sağlanması amacıyla, taze sebze (sebzelerin çoğunluğu ve fasulye filizi) yiyin veya suyunu için. Günde 2-3 kez çiğ sebze yiyin. Enzimler 40ºC'de yok olur.
  • Yüksek kafein içerikli kahve, çay ve çikolatadan uzak durun. Yeşil çay daha iyi bir seçenektir ve kanserle savaşan özellikleri vardır. Bilinen toksinler ve ağır metaller içeren musluk suyu yerine arıtılmış veya filtrelenmiş su içiniz. Damıtılmış su asittir, kaçınılmalıdır.

12. Et proteininin sindirimi zordur ve çok sindirim enzimi ister. Bağırsaklarda duran sindirilmemiş et çürür ve daha çok toksin birikimine neden olur.

13. Kanser hücrelerinin duvarları sert protein ile kaplıdır. Et yemekten kaçınarak veya azaltarak, kanser hücrelerinin protein duvarlarına saldıran enzimler daha çok açığa çıkar ve vücudun öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmelerini sağlar.

14. Bazı destek maddeleri (IP6, Flor-ssence, Essiac, anti-oksidanlar, vitaminler, mineraller, EFA'lar v.s..) bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücudun kendi öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmesine yardımcı olur. E vitamini gibi diğer destek maddelerinin de, vücudun hasarlı, istenmeyen veya ihtiyaç olmayan hücrelerin atılmasının normal yolu olan, apoptoziz veya programlanmış hücre ölümüne yardımcı olduğu bilinmektedir.

15. Kanser zihinsel, bedeni ve ruhsal bir hastalıktır. Öngörülü ve olumlu bir ruh kanser savaşçısını muzaffer yapar. Öfke, affetmezlik ve acı bedeni stresli ve asitli bir ortama sokar. Seven ve affeden bir ruha sahip olmayı öğrenin. Sakin olmayı ve hayatın tadını çıkarmayı öğrenin.

16. Kanser hücreleri oksijenli ortamda gelişemezler. Günlük egzersizler ve derin nefes alma hücre düzeyine kadar daha fazla oksijen alınmasına yardımcı olur. Oksijen terapisi kanser hücrelerini yok etmek için diğer bir yöntemdir.


John Hopkins Hastanesi'nden Kanser Güncellemesi
1. Mikrodalga fırına plastik kap koymayınız.
2. Dondurucuya su şişesi koymayınız.
3. Mikro dalga fırına plastik ambalaj koymayınız.
4. John Hopkins Hastanesi bunu yakın bir zamanda bülteninde yayınlamıştır.

Bu bilgi Walter Reed Ordu Tıp Merkezi tarafından da yayınlanmaktadır. Dioksin kimyasalları kansere, özellikle de göğüs kanserine, neden olmaktadır. Dioksinler vücudumuzun hücreleri için son derece zehirlidir. Plastik şişelerdeki suyu dondurmayınız, çünkü bu plastiğin içindeki dioksinin salınmasına neden olur.

Castle Hastanesi Sağlıklılık Programı Yöneticisi Dr. Edward Fujimoto bu sağlık tehdidini anlatmak için yakınlarda bir televizyon programına çıktı. Dioksinleri ve bizim için ne kadar kötü olduklarını anlattı. Plastik kaplar içindeki yiyeceklerimizi mikrodalga fırınlarda ısıtmamamız gerektiğini söyledi. Bu özellikle de yağlı yiyecekler için geçerli. (İngilizce metindeki fat sözcüğünün gerçek anlamı hayvansal yağdır.) Söylediğine göre yağ, yüksek sıcaklık ve plastik kombinasyonu dioksinin gıdaya geçmesine ve sonunda vücudumuzun hücrelerine ulaşmasına neden olmaktadır.

Bunun yerine kendisi yemekleri ısıtmak için Corning Ware, Pyrex gibi cam kaplar veya seramik kaplar kullanılmasını tavsiye etmektedir. Yani hazır yemek ve çorbalar ısıtılmadan önce ambalajından çıkarılıp uygun kaplara konulmalıdır.
Kâğıt uygundur, ama kâğıdın içinde de ne olduğu bilinmemektedir. Sıcaklığa dayanıklı cam kap kullanmak daha güvenlidir. Kendisi yakın bir zamanda hazır hızlı yemek restoranlarının plastik köpük kaplardan kâğıt kaplara döndüğünü de hatırlattı. Nedenlerden biri dioksin sorunuydu. Kendisi plastik ambalaj malzemesi ile örtülmüş yiyeceklerin mikrodalga fırında pişirilmesinin aynı derecede sakıncalı olduğunu da söyledi. Yiyecekler radyasyona maruz kalıp ısınınca, yüksek sıcaklıkta plastiğin içindeki zehirli toksinler eriyip yiyeceklerin üstüne damlamaktadır. Yiyecekler plastik yerine kâğıt havlu ile örtülebilir.

► MADEN SUYUNUN FAYDALARI NELERDİR?

Her yaştaki bireylerin günlük kalsiyum gereksinimlerinin karşılanmasında takviye olarak düşünülebilir. Böylece güçlü kemik yapısının oluşması ve korunmasını sağlar.
Büyüme çağında, hamilelikte ve yaşlılıkta artan mineral ihtiyacının (magnezyum, kalsiyum, flor ve sodyum gibi) karşılanmasında gerektiği kadar kullanılarak sağlanabilir.
Sağlıklı bireylerde içerdiği sülfat, bikarbonat iyonları sayesinde sindirim sistemi (mide ve bağırsaklar) ve boşaltım sistemi (böbrekler ve idrar yolları) fonksiyonlarını destekler(maden suyunun önerilen miktardan fazla tüketilmemesi şartıyla geçerlidir).
Cildin gerekli olan su ve mineral ihtiyacını da karşılayarak cilde gergin, pürüzsüz ve canlı bir görünüm sağlanmasında yardımcıdır.
Solunum, idrar, her türlü spor aktivitesinde ve özellikle yaz aylarında terleme ile oluşan su ve mineral kaybının karşılanmasında ölçüsü kadar kullanılabilir.
Bikarbonat içeriğinin yüksek olması ise asit fazlalığı, yanma ve ekşime ile seyreden mide hastalıklarında mide asidi fazlalılığını baskılayıcıdır.
Özellikle yaz aylarında sıcaklığın artmasıyla birlikte asitli içecek tüketme ihtiyacı da artar. Boyalı, katkı maddeli içecekler yerine maden suları tercih edilebilir. Son dönemde piyasada meyveli çeşitleri de mevcut; fakat bunların kalorileri de dikkate alınarak tüketilmesinde fayda var.

► MADEN SUYU İLE SODA ARASINDAKİ FARK

Halk arasında soda ve maden suyu eş anlamlı kullanılmasına rağmen ikisi birbirinden farklıdır. Maden suyu, yeraltı sularından elde edilmiş, çözünmüş katı madde içeriği toplam 250 mg/l'den daha az olmayan sulara verilen addır. Çözünmüş mineral tuzları, elementler ve gaz içerirler. Mineralli suları diğer sulardan ayıran özellik, kaynağından elde edildiği anda spesifik miktar ve oranlarda mineraller ve iz elementler içermeleridir. 500 mg/l'den daha az mineral içerenlere düşük mineralli su,1500 mg/l'den daha fazla içerenlere yüksek mineralli su denilmektedir. Maden suyu içinde; bikarbonat, sülfat, klorit, kalsiyum, magnezyum, florit, demir ve sodyum bulundururlar. Farklı markalar farklı miktarlarda mineral içerirler. Marka tercih ederken içeriklerine mutlaka bakılmalı.
Mineralli su soda değildir. Masuder'in bilgilerine göre soda, ABD'de çok yaygın tüketilen yapay bir içecektir. İşlenmiş suya (şebeke suyu), litresinde en az 750mg olacak düzeyde soda (sodyum bikarbonat) ve litresinde 2-4g düzeylerde karbondioksit katılıp, şişelenmesi ile üretilir. Mineralli su litresinde en az 1000mg ve değişik mineraller içerir. Oysa, soda sadece sodyum ve bikarbonat içerir.
VKV Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Dyt. Zuhal Güler Çelik, konuyla ilgili görüşlerini bizle paylaşıyor:

Soda mineral içermez
İçilebilir nitelikteki herhangi bir suya karbondioksit eklendiğinde soda yapılmış olur. Maden suyu ise yerin en derin katmanlarından çıkar ve yeryüzüne çıkarken geçtikleri katmanlardan mineralleri de alarak yol alırlar. Bu durumda maden suyu mineralce çok zengin iken soda mineral içermez. Maden suyu ve soda, ikisi de mideyi rahatlatma özelliğine sahiptir ancak sodanın bundan başka hiçbir işlevi yoktur oysa maden suyu aynı zamanda doğal bir mineral deposudur. Dolayısıyla tüketilmesi önerilen doğal maden sularıdır ve sodayla maden suyunu ayırt edebilmek için pek çok gıda maddesini alırken yapmamız gerektiği gibi etiket okumak çok önemlidir.

Günde ne kadar maden suyu tüketmeli?
Maden suyu içindeki mineraller sebebiyle çok sağlıklı bir içecektir ve insan sağlığını destekleyicidir. Ter, solunum ve idrar ile kaybolan minerallerin yerine gelmesi için su içmenin yanı sıra sıvı ihtiyacının bir kısmı maden suyundan karşılanabilir.
Amerikan Obezite Birliği sağlıklı bireyler için maden suyu tüketimini 600 ml. olarak belirlemiştir. Ülkemizde tuz tüketimi genellikle yüksektir. Aşırı tuz alımı, yüksek tansiyon, börek hastalıkları ve mide ülseri gibi hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Ayrıca fazla sodyum alımı idrarla kalsiyum atımını hızlandırdığı için kemik erimesi sorunu için risk faktörü oluşturur. Maden suları yüksek sodyum içerdikleri için aşırı miktarda tüketilmemelidir. Maden suyu seçimi yapılırken de düşük sodyum, yüksek magnezyum ve kalsiyum içerikli olanlar tercih edilmeli. Sağlıklı insanlar günde iki şişe, kilolu kişiler bir şişe içebilir. Kalp, böbrek ve hipertansiyon hastaları ise uzak durmalı.

► SOĞUĞUN BAŞ AĞRITMASI

İnsanların yaklaşık yüzde 30'unun dondurma gibi çok soğuk bir gıdayı yedikten veya soğuk bir içeceği çabucak içtikten sonra başları ağrır. 'Beyin donması' veya 'dondurma başağrısı' da denilen bu ağrı, kalp hastalarının sol kollarında duydukları ağrı gibi, orijini farklı, duyulduğu yerin farklı olduğu bir ağrı çeşididir. Ağrı ağızda değil de başta duyulmaktadır.
Bir görüş, bunun nedeninin sinüslerimiz, yani burnumuzdan aldığımız havayı akciğere giderken nemlendiren, hastalandığımızda şişen, burnumuzun üstündeki boşluklar olduğunu ileri sürüyor. Buna göre soğuk bir şey yenildiğinde, boşluklardaki hava aniden soğuyarak, ağrıya hassas sinir uçlarını tetikliyor ve ağrının başta hissedilmesine sebep oluyor.
Diğer bir görüşe göre ise ağzımızın kenarlarında ve tavanında bulunan damarlardaki kan hücrelerinin akışı ağrıya neden oluyor. Soğuk bir şey yenildiğinde kan, o bölgeyi ısıtmak için soğuk kısma hücum ediyor. Bu kanın bir kısmı başımızın ön tarafından geliyor ve geldiği yerdeki acı/ağrı alıcılarını ikaz ediyor ve bu sebeple de ağrı başta duyuluyor.
Hangi görüşün tam doğru olduğu henüz kesinlik kazanmış değil. En iyisi soğuk gıdaları biraz daha yavaş yiyip, içmek ve ağızda biraz bekletip ısıtmak. Böylece hem gıdanın lezzeti daha iyi alınır hem de kimsenin başı ağrımaz.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails