Translate
31 Aralık 2008 Çarşamba
► HASTALIKLARA GÖRE ÖKSÜRÜK ÇEŞİTLERİ
► KURU TEMİZLEME NASIL YAPILIR?
26 Aralık 2008 Cuma
► OSMANLI ARMASININ ANLAMI NEDİR?
24 Aralık 2008 Çarşamba
► İNSANIN NİÇİN KUYRUĞU YOKTUR?
► SÜT VERMEDİKLERİ HALDE ERKEKLERİN NİÇİN MEMELERİ VARDIR?
16 Kasım 2008 Pazar
► ZEYTİN VE ZEYTİN AĞACI
15 Kasım 2008 Cumartesi
► TÜRKİYE'Yİ ÇEVRELEYEN DENİZLERİN JEOLOJİK VE EKOLOJİK ÖZELLİKLERİ
► AHTAPOTLAR
Kırk sekiz saat boyunca karada yaşayabilecek kadar dirençli, bir anda ortadan kaybolabilecek kadar marifetli, hiçbir şey hissetmeden ateşin içinden geçebilecek kadar dayanıklı, denizlerin sekiz kollu en zeki canlıları olan ahtapotlar…
Ahtapotun her bir kolunda tek ya da çift sıra halinde dizilmiş yaklaşık iki yüz kırk civarında vantuz bulunuyor. Saklandığı yer ile mükemmel bir uyum gösterecek şekilde renk değiştirebiliyorlar ve en önemlisi de hareketsiz bir şekilde saatlerce avlarını bekleyecek kadar sabırlılar. Daha çok yengeç, ıstakoz ve midye gibi kabuklu deniz hayvanlarıyla besleniyor. Avlanma sırasında sabrın yanı sıra yüksek bir zekâ da gösteren ahtapot, çok değişik yöntemler uygulayabiliyor. Mesela, güçlü kaslara sahip olduğundan kabuklarının açılması oldukça zor olan midye gibi hayvanları avlamak için herhangi bir güç gösterisine girişmiyor. Sadece onun yanına sakince uzanıp beklemeye başlıyor. Bazen saatlerce süren bu bekleyişin bir anında, midye beslenmek amacıyla kısa bir süre için kabuğunu açınca, ahtapot küçük bir taşı hemen kabuğun arasına koyuyor ve midyenin kabuklarını yeniden kapatmasını engelliyor. Ondan sonrası ahtapot için tam bir “Tiffany’de Kahvaltı”. Ahtapotların zorlu avlar için kullandığı iki ölümcül silahı var. Ağız boşluğunun ortasında yer alan gagası ve gerektiğinde salgıladığı bir tür zehir. Gagası, en sert ve kalın kabukları bile kırabilecek kadar dayanıklı ve keskin. Tükürük bezlerinden salgıladığı zehir ise avın sinir sistemini etkiliyor ve kısa sürede ölümüne neden olabiliyor.
DUMAN PERDELERİ
Besin değeri yüksek olan ahtapotun her dönemde bir avcısı bulunuyor. Onlar da avcılarından kurtulabilmek için çeşitli savunma organları geliştirmişler. Renk değiştirme ve kamuflaj yetenekleri ile solungaçları arasında yer alan bezlerden salgıladığı mürekkep ahtapotların en önemli savunma araçları. Ünlü deniz bilimci Jacques-Yves Cousteau, “mürekkep fışkırtmanın ahtapotu gizleyen bir duman perdesi olduğunu düşünüyorum, çünkü salgı su içerisinde dağılmadan kuyruklu bir gölge gibi asılı kalıyor ve bu da ahtapotu gizleyecek kadar küçük bir siluet” diyor.
Ahtapotlar, yaşamları boyunca sadece bir kez eşleşiyorlar. Utangaç erkek ahtapot, dişi olana dokunduğunda kızarıp renk değiştiriyor. Dişi ahtapot, döllenmiş yumurtaları salkımlar halinde diziyor. Her salkımda 150-200’ü bulan yumurtalardan ancak birkaç tanesi ergin bir ahtapota dönüşebiliyor. Dişi ahtapot kollarındaki ince zarlar yardımıyla yumurtaları nazikçe tutup onların temiz kalmalarına özen gösteriyor. Sifonu ile su akımı yaratarak yavrularına oksijen veriyor. Annelik ve fedakârlık duyguları çok gelişmiş olan ahtapot, yumurtalarını bıraktıktan sonra yemekten kesiliyor ve beş ay boyunca yavrularının yumurtadan çıkmasını bekliyor. Bu fedakârlığın sonunda yavruları hayata merhaba dediğinde, kendisi de hayata veda ediyor.
9 Kasım 2008 Pazar
► ÖLÜNCE MSN HESABINIZA NE OLACAK?
8 Kasım 2008 Cumartesi
► SAKAL TIRAŞIYLA İLGİLİ PÜF NOKTALARI
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
Yüzümüzde ortalama 15,000 kıl bulunur, bu kıllar günde 38 mm uzar. 15 yaşın üzerindeki erkeklerin %90’ı istenmeyen kıllardan kurtulmak için düzenli olarak tıraş olur. Tıraş ortalama 3 dakika sürerken, bir tıraş bıçağı da maksimum 9 kez kullanılır. Bu rakamlar kullanıma ve cilt özelliklerine göre değişkenlik gösterebilir. Buda ortama erkek ömrünün 3350 saatini yani 139 gününü alır ve erkeklerin %70’i ıslak tıraşı tercih eder.
ERKEK CİLDİ KADIN CİLDİNDEN ÇOK FARKLI
Erkeklerin cildi kadınların cildine oranla daha kalın ve dayanıklı olup, erkek cildinin sakal ve tıraş yüzünden daha çok yıpranması nedeni ile bakımına daha da önem gösterilmesi gerekir. Günlük tıraşta yaralanma ve enfeksiyon problemleri ile karşı karşıya olan erkek cildi, kadın cildine oranla daha çok özen ister. Erkek ciltleri de kendi aralarında da bireysel farklılıklar gösterir.
TIRAŞIN CİLDE VERDİĞİ ZARARLAR
Islak ya da kuru tıraş, her ikisi de cildi kurutur. Özellikle ıslak tıraşta, yani tıraş bıçağı ile tıraşta kıl kökleri, foliküller daha çok incinmeye maruz kalır. Bunun sonucunda kıl dönmeleri ve iltihaplar ortaya çıkar. Bu cildi rahatsız eder ve dış etkenlere karşı hassaslaştırır. Bu problemleri doğru bir bakım ile en aza indirmek için her şeyden önce hijyene dikkat edilmesi gerekir. Kullanacağınız ürünlerin çok az alkol içermesine ve tıraş kreminin ya da köpüğünün cilt tipine uygun olmasına dikkat etmek gerekir.
TIRAŞ SONRASI BAKIM
Tıraş öncesi bakım gibi tıraş sonrası bakım da önem taşır. Birçok erkek dezenfektan olsun diye kolonya ya da alkollü tıraş sonrası losyonu kullanır; bu, cilde faydadan çok zarar verir. Çünkü alkol hücre öldürücü etkisi ile tıraşta meydana gelen olası kesiklerin iyileşmesini geciktirir.Tıraştan sonra cilt tipine uygun bir tıraş sonrası losyon hem cildi dinlendirir, hem de besler.
DAHA RAHAT BİR TIRAŞ İÇİN BİR KAÇ KÜÇÜK TAVSİYE
- Cildi köpürtmeden önce sıcak su ile durulayın. Sıcak su, sakalı yumuşatır ve cildin gözeneklerinin açılarak sakalların kolayca kesilmesini sağlar.
- Sıcak su ile durulanmış cilde, tıraş kremi veya tıraş köpüğünü iyice yayarak masaj yapın. Tıraş köpüğü kullanılıyorsa ayrıca fırça kullanmak gerekmez. Köpük ıslatılmış avuca sıkılarak yüze yayılır.
- Kolay bir tıraş için 3 ya da 2 bıçaklı tıraş makineleri tavsiye edilir. Tıraş sırasında makinenizi sık sık sıcak su ile durulamak bıçaklar arasında köpük ve kesilmiş sakalların birikmesini önler.
- Çene ve boynun en son sırada tıraş edilmesi gerekir. Böylece su ve köpük, sakalların en sert olduğu bu bölgeleri yumuşatmak için cilt üzerinde daha uzun süre kalır.
- Tıraş işlemi bittikten sonra cildin soğuk su ile durulanması gerekir. Soğuk su cildin açılan gözeneklerini kapatarak, doğal dengesini tekrar bulmasını sağlar.
- Yumuşak bir havlu ile hafifçe nemi alınan cilde mutlaka tıraş sonrası bir bakım ürünü sürülmesi gerekir.
2 Kasım 2008 Pazar
► NEDEN ESNİYORUZ?
1 Kasım 2008 Cumartesi
► "İLK"LERLE İLGİLİ BİLGİLER
29 Ekim 2008 Çarşamba
► NEDEN GÜLERİZ?
19 Ekim 2008 Pazar
► YALAN MAKİNESİ YALAN SÖYLEYENİ GERÇEKTEN BELİRLER Mİ?
- Nefes alış hızı
- Nabzı
- Kan basıncı (tansiyonu)
- Terleme miktarı
gibi verileri kayıt altına alır. Bazı çeşitlerinde insan vücudunun o anki hareketleri bile kayıt altına alınır.
Test edilen kişi cihaza bağlandıktan sonra kişinin normal değerlerinin tesbit edilmesi gerekir. Bu nedenle kişiye basit birkaç soru sorulur ve daha sonra karşılaştırılmak üzere kaydı alınır. Daha sonra doğruluğu test edilecek olan sorular sorulur ve bunlarında kaydı tutulur.
Test yapılırken orada bir uzman bulundurulur ve bu uzman sürekli olarak grafikleri takip eder. Sorulan sorularda değişen grafiklere bakarak nerede yalan söylenildiğini tesbit eder. Kalp atışının hızlanması, tansiyon yükselmesi ve terleme gibi etkenler yalan söylemenin belirtileridir. İyi bir uzman bu belirtiler ışığında yalan söylenilen anı hemen tesbit edebilir.
Tüm bu tesbit ve tecrübelere rağmen yalan makinasından elde edilen veriler kesin olarak kabul edilmez. İnsanların soruları yorumlara şekilleri veya yalan söylerken verdikleri tepkiler değişiklik gösterebilir. Bu yüzden mükemmel değildir.
18 Ekim 2008 Cumartesi
► SABUN NEDİR, NASIL YAPILIR?
Basit bir anlatımla sabun, bir asit ile (yağ asidi) bir bazın (alkali) reaksiyonu sonucunda oluşan tuza verilen addır. Her yağın içerdiği yağ asitleri değişik olup cilde yarar ve zararları da değişiktir. Yine her yağı sabunlaştırmak için gerekli alkali oranı da değişiktir. Bu oran çok dikkatli hesaplanmadığı takdirde ya sabunlaşma tam olarak gerçekleşmez, ya da sabunda kalan sabunlaşmamış alkali (serbest alkali), cildin tahriş olmasına yol açar. Eski çağlarda alkali olarak kullanılan sabun bazı(kostik) bulunmadığından, bazı ağaçların odunlarının külleri içersinden su geçirilerek alkali elde edilirdi. Bu şekilde elde edilen alkalinin derecesi hiçbir zaman aynı olmadığı için üretilen sabunların evsafları da birbirini tutmuyordu. Günümüzde bile pek çok sabun imalathanesinde sabun bazı,"ustaların" göz kararı ile kullanılmaktadır.
Piyasalarda pek çok sabun çeşidi bulunmaktadır. Bunlardan en fazla bilinenleri, fabrikasyon sabunlardır. Değişik marka, şekil, renk, koku ve ambalaj çeşitleri ile piyasaya sürülen bu sabunlar, içerdikleri kimyasallar, boya ve suni maddeler nedeniyle batılı ülkelerde "deterjan" olarak da adlandırılmaktadırlar. Sadece temizlik amaçlı olup cilde hiçbir faydaları bulunmamaktadır. Dahası, yabancı kaynaklarda belirtildiğine göre deri ve kılcal damarlar yolu ile dolaşım sistemine dahil olan bu maddeler, uzun vadede insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle sağlık bilinci gelişmiş ülkelerde sabunların da doğal olanlarına karşı büyük bir talep patlaması gözlenmektedir. Daha çok küçük ölçekli yerel imalathanelerde 5-15 tonluk kazanlarda kaynatılarak üretilen, hatta bazıları doğal sabun, defne sabunu, zeytinyağı sabunu vs. adlar altında satışa sunulan sabunlarda ise ucuz olmaları açısından zeytinin yağı çıkarıldıktan sonra kalan posasından elde edilen pirina yağı, hayvansal yağlar (don yağı), atık yağlar ve benzeri düşük kaliteli yağlar kullanılmaktadır. Defne ve diğer yararlı yağlar ise %3-5 gibi çok düşük oranlarda kullanılmaktadır. Ayrıca kaynatılarak elde edilen bu sabunların göreceli olarak daha kaliteli yağ kullanılanlarında bile, ısıdan dolayı yağların bütün olumlu özellikleri kaybolmaktadır.
Sabunun ana maddesi NaOH, yani sodyum hidroksittir. Nasıl yapıldığına ilişkin bilgi aşağıdadır:
- En ucuzundan zeytinyağı
- Su
- Sud kostik (NaOH, yani sodyum hidroksit)
- Termometre
- Sabun kalıpları
- Çelik tencere (6 litrelik)
- Bir su bardağı (ölçek olarak)
- Tahta yemek kaşığı ve mikser (Dikkat: blender değil!, mikser).
- Çelik tencereye 6 bardak su koyun. İçine yavaş yavaş 1 bardak NaOH'ı karıştırarak ekleyin. (Çok dikkat edin, hepsini bir kerede döküvermeyin.) Bu karışım exotermik reaksiyonla kendi kendine ısınıverir. Bunun 40°C’ye düşmesini bekleyin.
- 3 bardak zeytinyağını ayrı bir kapta 40°C’de ısıtın.
- Kostik 40°C’ye düşünce, 40°C’deki yağı yavaş yavaş tahta kaşıkla karıştırarak çelik tenceredeki kostiğe dökün. Kaşığı bırakın, mikserle minimum 10 dakika düşük devirle karıştırın. Etrafa sıçratmamaya büyük özen gösterin. Özellikle gözünüze ve cildinize temas etmesin. Temas ederse bol suyla yıkayın. 10 dakika sonra bırakın; bundan sonra her 5-10 dakikada bir mikserle 1-2 dakika süreyle yine karıştırın.
- Bu aralıklı karıştırma işine, karışım koyu boza veya muhallebi kıvamına gelene kadar devam edin. Kaşıkla yardığınız zaman kaşık izi kalıyorsa olmuş demektir. Bu karıştırma işlemleri sırasında 40°C’yi muhafaza etmeniz gerek. Termometre ile kontrol edin. 3-5 derecelik sıcaklık farkları işi bozmaz.
- Çelik tencereyi bir battaniyeye sarın (tıpkı yoğurt mayalar gibi) ve 24 saat bekletin. Bu sürede açıp bakmayın ne oluyor diye.
- 24 saat sonra çıkarın, kalıplara dökün. Kalıplarda 2-3 gün bekletin.
- Sabunları kalıptan çıkarın, havalanacak şekilde bir tel ızgara üstünde 2 ay bekletin. Üstü beyaz toz yapabilir, meraklanmayın; bu sodadır, fırçalayınca gider.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
- Arap sabunu dediğimiz jel sabun isterseniz NaOH yerine KOH, yani potasyum hidroksit kullanabilirsiniz. Jel sabun için kalıba gerek yoktur.
- Kalıplara döktükten sonra bütün kapları sabunlu sıcak suyla yıkayın.
- Kalıp için en pratik yol şu: Yarım metre boyunda 70 veya 100 mm çapında bir atık su borusunun bir ucunu kapayarak sabunu buna dökün. 2-3 gün sonra sabunu borunun bir ucundan itince öbür taraftan çıkar. Bunu istediğiniz kalınlıkta dilimleyebilirsiniz.
SABUNUN TARİHÇESİ
Sabun 2. Dünya Savaşı sonrasına kadar kazan kaynatma yöntemi ile yapılırdı. Ülkemizin bazı kesimlerinde hala uygulanmakta olan bu yöntemde yağlar bir tuz yatağının üzerinde kaynatılır ve suda çözülmüş sodyum ya da potasyum hidroksit eklenerek sabunlaşma reaksiyonu elde edilir.
Bu yöntem ülkemizin kırsal kesimlerinde, evde kullanılmış yağları, zeytin, pamuk gibi endüstriyel yağ bitkilerinin posalarında kalan ve çoğunlukla kimyasal yöntemlerle çıkarılan yağları sabuna çevirerek değerlendirme amacı ile kullanılmaktadır. Çoğunlukla dededen kalma formüller ve uygulamalarla gerçekleştirilen bu yöntem sonucu elde edilen sabun, çamaşır sabunu olarak kullanılır. Vücut temizliği için pek elverişli değildir.
Kontrollü ve güvenli sabun yapımı için devamlı laboratuar denetimi ve mekanik sabunlaştırıcılar gereklidir. Yüksek kapasiteli sabun üretiminde bu işlemler bir üretim bandı şeklindedir.
Önce yağlar gerekli dozda alkali eklenerek, gerekli ısı altında uzun süre karıştırılırlar ve sabunlaşma reaksiyonu tam olarak gerçekleştirilir. Yüksek kapasiteli işletmelerde bu safhadan sonra sabunun gliserini kimyasal olarak ayrıştırılır ve bir yan ürün olarak değerlendirilir. Gliserini alınmış sabun vakumlu sprey yöntemi ile kurutulur ve granül haline getirilir. Sabunun su oranı yapılacak sabun kalıbının özelliklerine göre belirlenir.
Bundan sonraki aşamalarda sabun granülleri amalgamator (birleştirici, karıştırıcı) adı verilen bir karıştırıcıda boya, koku ve diğer istenen malzeme ile karıştırılıp, merdaneli preslerde ve extruzyon (sıkıştırma) preslerinde sıkıştırılarak iyice kıvamına getirilir. En sonunda da kalıplar halinde kesilip damgalanır ve paket edilir.
SOĞUK SABUN YAPIMI YÖNTEMİ (Cold Process)
Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde, genellikle ev hanımları tarafından benimsenen bu sabun yapım yönetimi, mutfak gereçleri ile ev ortamında küçük çapta sabun üretimine imkân tanımaktadır.
Bu yöntemle sabun yapabilmek için gerekli araç ve gereç, bir el mikseri, geniş bir paslanmaz çelik tencere ve kalıp olarak kullanılabilecek herhangi bir kaptan ibarettir.
Bu yöntemle küçük miktarlarda olmak şartı ile çamaşır sabunu kalitesinde sabun üretilebilir. Burada dikkat edilmesi gereken konular, sabundaki su ve kostik oranı, homojen bir karışım ve sabunlaşma reaksiyonunun tamamlanması için gerekli olan bekleme süresidir. Bu bekleme süresi oldukça uzun olmalıdır. Bu yöntemle yapılan sabunlar rafine edilmedikleri ve serbest kostikten arındırılmadıkları için cilt temizliğinde kullanılmazlar.
DOĞAL SABUN
Sabun yağların alkalinlerle olan kimyasal reaksiyonu sonucu oluşan kimyevi bir maddedir.
Sabunun kalitesi saflığından, yapımında kullanılan yağlardan, üretim yönteminin bilimselliğinden ileri gelir. İki teneke yağ, bir teneke su, bir avuç kostik ile köy meydanında kaynatılarak yapılan, ya da iki fincan yağ, bir fincan su ve bir tutam kostikle mutfakta el blenderi ile yapılan sabunları doğal ve yararlı sabunlar olarak tanımlamak oldukça yanlış olur. Bilinçsizce ya da eksik ekipman ile yapılan sabunlar cilde hasar verebilirler.
22 Eylül 2008 Pazartesi
► SICAK SUYUN FAYDALARI
- a) Kan damarları daha az elastik olur ve içindeki birikim nedeni ile çapı küçülebilir, bu nedenle yüksek kan basıncı oluşabilir ve kan dolaşımı problemleri ortaya çıkabilir (dondurma başağrısı sendromu)
- b) Sindirim sistemi (büzgen kas, barsaklar ve kolon) da daha az elastik olur, sindirim sorunlarına ve kabızlığa neden olur.
Çinliler soğuk içecekler içtiğiniz veya soğuk besinler yediğiniz zaman içsel organların daha fazla üzüldüğüne, mevcut problemleri daha da kötüleştirdiğine inanıyor. Yağlı bir tavayı soğuk suda yıkamaya çalışın. Yağlar donar ve yapışır. Ama aynı tavayı sıcak suda yıkarsanız, yağı çözer ve uzaklaştırır. Bedenimiz yağları içerir. Sıcak su sistemimizi temizler.
SICAK SUYUN FAYDALARI
- 1. Bedenin doğal serinletme sistemini çalıştırır. Bu kan dolaşımında artışa neden olur.
- 2 - İç organları ve kaburga kafesinin etrafındaki kasları gevşetir, daha derin nefes almanızı sağlar.
- 3 - Mide asidi etkilerini rahatlatır ve asit reflu semptomlarını rahatlatır.
- 4 - Sulanmayı ve besinlerin emilimini artırarak sindirime yardımcı olur.
- 5 - Kabızlığı giderir.
- 6 - Kilo vermeye yardımcı olur. Yemeklerden yarım saat önce içilen sıcak su iştahı azaltır ve kilo vermeyi hızlandırır. Nefes tekniği ile birleştirilirse, yağ yakmak için hiper-oksijenlenme sağlar.
- 7 - Soğuk algınlığı, gripin süresini kısaltır, zatürreyi önler.
NE KADAR İÇMELİ? NE KADAR SICAK OLMALI? NE KADAR SIK İÇMELİ?
Günde 3 kez kahve sıcaklığında 1 fincan için. Daha fazlası daha iyidir.
Dr. Susan Lee-Smith RN, PhD,
► DÜNYANIN "EN"LERİ
- 1. Calgary, Kanada
- 2. Honolulu, Hawaii
- 3. Helsinki, Finlandiya
- 4. Ottawa, Kanada
- 5. Minneapolis
- 6. Oslo, Norveç
- 7. Stockhholm, İsveç
- 8. Zurich, İsviçre
- 9. Bern, İsviçre
- 10. Montreal, Kanada
- 11.Vancouver, Kanada
Dünyanın en büyük orduları
Independent gazetesi, dünyanın en büyük 10 ordusunun listesini yayınladı. Listeye göre Türk Silahlı Kuvvetleri Avrupa'nın en büyük ordusu çıktı.
İngiltere'nin en saygın gazetelerinden Independent' ta yayınlanan "dünyanın en büyük orduları" listesine göre Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Avrupa'nın en büyük ordusu oldu. TSK, dünya genelinde de en büyük sekizinci ordu olarak listelendi.
Independent'ın listesine göre Türk ordusunda 514 bin 850 asker bulunuyor. Bu sayı da TSK'yı Avrupa'nın en büyük silahlı gücü haline getiriyor.
EN BÜYÜK ORDU ÇİN'DE
Dünya genelinde ise listenin ilk sırasında Çin yer alıyor. Çin'in 2 milyon 225 bin askeri olduğu bildirildi. İkinci sırada yer alan Amerika Birleşik Devletleri'nin de 1 milyon 426 bin 713 askeri buluyor.
Listede üçüncü sırada ise 1 milyon 325 bin askerle Hindistan yer alıyor.
İşte dünyanın en büyük 10 ordusunun tam listesi:
- 1. Çin: 2.225.000 asker.
- 2. Amerika Birleşik Devletleri: 1.426.713 asker.
- 3. Hindistan: 1.325.000 asker.
- 4. Kuzey Kore: 1.106.000 asker.
- 5. Rusya: 1.037.000 asker.
- 6. Güney Kore: 687.000 asker.
- 7. Pakistan: 619.000 asker.
- 8. Türkiye: 514.850 asker.
- 9. Vietnam: 484.000 asker.
- 10. Mısır 450.000 asker.
Bira tüketimi en fazla olan ülkeler
Kişi başı bira tüketimi ele alındığında, en bira kolik ülke Çek Cumhuriyeti. Ardından İrlanda, Almanya, Avustralya, İngiltere ve Belçika geliyor. Bir Çek ortalama olarak yılda 157 litre bira içiyor.
- 1. Çek Cumhuriyeti: 156.9*
- 2. İrlanda: 131.1
- 3. Almanya: 115.8
- 4. Avustralya: 109.9
- 5. Avusturya: 108.3
- 6. Britanya Krallığı: 99.0
- 7. Belçika: 93.0
- 8. Danimarka: 89.9
- 9. Finlandiya: 85.0
- 10. Lüksemburg: 84.4
- 11. Slovakya: 84.1
- 12. İspanya: 83.8
- 13. Amerika: 81.6
- 14. Hırvatistan: 81.2
- 15. Hollanda: 79.0
- 16. Yeni Zelanda: 77.0
- 17. Macaristan: 75.3
- 18. Polonya: 69.1
- 19. Kanada: 68.3
- 20. Portekiz: 59.6
* Kişi başı yıllık bira tüketimi (litre)
Dünyanın en iyi üniversiteleri
Dünyanın en iyi 10 üniversitesi sıralaması aşağıda yer alıyor. Dünyanın en iyi üniversitesi Harvard Üniversitesi oldu. Çin'de Shanghai Jiao Tong Üniversitesi tarafından Dünyanın en iyi 500 üniversitesinin belirlendiği araştırmada Türkiye'den hiçbir üniversite sıralamaya giremedi.
- 1. Harvard University (Amerika)
- 2. University of Cambridge (İngiltere)
- 3. Stanford University (Amerika)
- 4. University of California (Amerika)
- 5. Massachusetts Institute of Technology (Amerika)
- 6. California Institute of Technology (Amerika)
- 7. Columbia University (Amerika)
- 8. Princeton University (Amerika)
- 9. University of Chicago (Amerika)
- 10. University of Chicago (Amerika)
Shanghai Jiao Tong Üniversitesi aşağıdaki kriterlere göre dünyanın en iyi üniversitelerini seçiyor.
- 1. Uluslararası tanınma
- 2. Uluslararası düzeyde eğitim sağlaması
- 3. Ulusal düzeyde tanınması
- 4. Mezunların tercih edilme düzeyi
- 5. Eğitimin kalitesi
- 6. Çok çeşitli eğitim seçeneği sunması
- 7. Fakülte ve bölümlerin esnekliği
- 8. Öğretim üyelerinin kalitesi
- 9. Eğitim görmek istenilen bölümlerin bulunması
- 10. Ders dışı sosyal faaliyetlerin çeşitliliği
- 11. Geniş bir kütüphaneye sahip olması
- 12. Laboratuar, stüdyo ve çalışma mekânlarının bulunması
- 13. Gelişmiş bir kampusunun olması
- 14. Üniversitenin genel imajının yüksekliği
- 15. En başarılı öğrencilerden oluşması
- 16. Tavsiye edilen bir üniversite olması
- 17. Bulunduğu yerde şehir merkezine yakınlığı
- 18. Şehirde bulunduğu semtin öğrenciye uygunluğu
- 19. Bir kampus üniversitesi olması
- 20. Ücretli olup olmaması
- 21. Bazı yıllarda yurtdışında eğitim seçeneğinin bulunması
En iyi havayolu firmaları
- 1. Cathay Pacific
- 2. Qantas Airways
- 3. Emirates
- 4. Singapore Airlines
- 5. British Airways
- 6. Malaysia Airlines
- 7. Thai Airways
Cathay Pacific, Hong Kong merkezli bir havayolu firmasıdır.
Avrupa'nın En Çok Boşanan Ülkesi
Belçika'da boşanma oranının yüzde 70'in üzerinde olduğu belirlendi. Resmi verilere göre, Belçika'da geçen yıl 43 bin 182 çift evlenirken, 30 bin 844 çift boşandı.
Belçika İstatistik Kurumu (INS), ülkede boşanma oranının rekor düzeyde kalmayı sürdürdüğünü, 2004 yılında da 43 bin 326 çiftin evlendiğini, 31 bin 418 nikahın bozulduğunu belirtti. İstatistik uzmanları, 1920 yılında 106 bin çiftin evlendiğini ve boşanma oranının sadece yüzde 2 olduğunu hatırlatıyor.
AB üyeleri arasında en fazla boşanma görülen ülkelerin sıralaması:
- 1. Belçika % 70
- 2. İsveç %50
- 3. Finlandiya % 49
- 4. İngiltere % 45
- 5. Danimarka % 41
Dünyada en çok konuşulan dillerin sıralaması
Dünyanın en çok konuşulan dili; 1 milyar 51 milyonluk kitle ile Çince'nin Mandarin dilidir. Diğer en çok konuşulan diller ve konuşuldukları coğrafyalar ise şu şekilde: (Anadiller göz önüne alınarak yapılan bir sıralamadır.)
- 1. Mandarin 1 milyar 51 milyon (Çin, Malezya, Tayvan)
- 2. İngilizce 510 milyon (Amerika, İngiltere, Avustralya, Kanada)
- 3. Hintçe 490 milyon (Kuzey ve Orta Hindistan)
- 4. İspanyolca 425 milyon (Latin Amerika, İspanya)
- 5. Arapça 255 milyon (Orta doğu, Arabistan, Kuzey Afrika)
- 6. Rusça 254 milyon (Rusya, Orta Asya)
- 7. Portekizce 218 milyon (Brezilya, Portekiz)
- 8. Bengal dili 215 milyon (Bangladeş, Doğu Hindistan)
- 9. Malay dili 175 milyon (Endonezya, Malezya)
- 10. Fransızca 130 milyon (Fransa, Kanada, Batı Afrika, Orta Afrika)
- 11. Japonca 127 milyon (Japonya)
- 12. Almanca 123 milyon (Almanya, Avusturya, Orta Avrupa)
- 13. Farsça 110 milyon (İran, Afganistan, Orta Asya)
- 14. Urduca 104 milyon (Pakistan, Hindistan)
- 15. Punjabi 103 milyon (Pakistan, Hindistan)
- 16. Vietnam dili 86 milyon (Vietnam, Çin)
- 17. Tamil 78 milyon (Güney Hindistan, Malezya, Sri Lanka)
- 18. Wu 77 milyon (Çin)
- 19. Javan dili 76 milyon (Endonezya)
- 20. Türkçe 75 milyon (Türkiye)
- 21. Telugu 74 milyon (Güney Hindistan)
- 22. Korece 72 milyon (Kore yarımadası)
- 23. Marathi 71 milyon (Batı Hindistan)
- 24. İtalyanca 61 milyon (İtalya, Orta Avrupa)
- 25. Thai Sino 60 milyon (Myanmar)
Dünya dinlerinin inanan sayılarına göre sıralaması
Dinlerin inanan sayılarına göre sıralanışı aşağıdaki listede yer alıyor. İnananlar sayısı bakımından en büyük din topluluğu Hristiyanlar. İkinci sırada ise Müslümanlar yer alıyor:
- 1. Hristiyanlık - 2.1 milyar
- 2. İslam - 1.3 milyar
- 3. Seküler/Dinsiz/ Agnostik/ Ateist - 1.1 milyar
- 4. Hinduizm - 900 milyon
- 5. Budizm - 708 milyon
- 6. Çin geleneksel dini - 394 milyon
- 7. Ana yerli inançlar - 300 milyon
- 8. Afrika geleneksel ve diasporal - 100 milyon
- 9. Sihizm - 23 milyon
- 10. Juche - 19 milyon
- 11. Tinselcilik - 15 milyon
- 12. Musevilik - 14 milyon
- 13. Bahailik -12.5 milyon
- 14. Mormonizm - 12 milyon
- 15. Yehova'nın Şahitleri - 6.7 milyon
- 16. Jainizm - 4.2 milyon
- 17. Şinto - 4 milyon
- 18. Cao Dai - 4 milyon
- 19. Zerdüştlük - 2.6 milyon
- 20. Tenrikyo - 2 milyon
- 21. Neopaganizm - 1 milyon
- 22. Üniteryan Üniversalizm - 800.000
- 23. Rastafari akımı - 600.000
Dünyanın en büyük ekonomileri
Dünyanın en büyük 20 ekonomisinin sıralaması aşağıdaki listede yer alıyor. Burdaki rakamlar; bir ülkenin bir yıl içerisinde ürettiği malların ve hizmetlerin değerini yansıtıyor. Türkiye 362 milyar dolar ile dünyanın en büyük 19. ekonomisi. Amerika ise 12,5 trilyon dolar ile dünyanın en büyük ekonomisi ve dünyanın en zengin ülkesi. Dünya zenginliğinin üçte biri Amerika'ya ait.
- 1. Amerika 12,485,725 *
- 2. Japonya 4,571,314
- 3. Almanya 2,797,343
- 4. Çin Halk Cumhuriyeti 2,224,811
- 5. Birleşik Krallık(İngiltere) 2,201,473
- 6. Fransa 2,105,864
- 7. İtalya 1,766,160
- 8. Kanada 1,130,208
- 9. İspanya 1,126,565
- 10. Güney Kore 793,070
- 11. Brezilya 792,683
- 12. Hindistan 775,410
- 13. Meksika 768,437
- 14. Rusya 766,180
- 15. Avustralya 707,992
- 16. Hollanda 625,271
- 17. Belçika 372,091
- 18. İsviçre 367,513
- 19. Türkiye 362,461
- 20. İsveç 358,819
* Mİlyon Dolar
Dünya toplam ekonomi büyüklüğü: 44,433,002 (milyon dolar)
Avrupa Birliği toplam ekonomi büyüklüğü: 13,446,050 (milyon dolar)
Kaynak: World Economic Outlook Database
En çok araba sahibi olan ülkeler
1000 kişi başına düşen araba sayısı incelenerek bir sıralama yapıldığında dünyada en çok İtalyanların arabası var. İtalya'da 1000 kişiye 539 araba düşüyor. Dünyanın ilk 10'unu oluşturan liste aşağıda yer alıyor:
- 1. İtalya 539 araba / 1,000 kişi
- 2. Almanya 508 araba / 1,000 kişi
- 3. Avusturya 495 araba / 1,000 kişi
- 4. İsviçre 486 araba / 1,000 kişi
- 5. Avustralya 485 araba / 1,000 kişi
- 6. Yeni Zellanda 481 araba / 1,000 kişi
- 7. Amerika 478 araba / 1,000 kişi
- 8. Fransa 469 araba / 1,000 kişi
- 9. Kanada 459 araba / 1,000 kişi
- 10. Belçika 448 araba / 1,000 kişi
En eğitimli toplumlar
Bir kişinin okulda geçirdiği ortalama yıl hesabıyla oluşturulan sıralamada Norveç ilk sırada. Ortalama olarak bir Norveçli hayatının 16,9 yılını okullarda eğitimle geçiriyor. Türkiye ise 9,5 ortalama okul süresi ile dünya 83.'sü. Dünyanın ilk 10'u ise şu şekilde sıralanıyor:
- 1. Norveç 16,9 yıl
- 2. Finlandiya 16,7 yıl
- 3. Avustralya 16,6 yıl
- 4. Birleşik Krallık 16,4 yıl
- 5. Yeni Zelanda 16,2 yıl
- 6. İsveç 16 yıl
- 7. Hollanda 15,9 yıl
- 8. Belçika 15,8 yıl
- 9. İzlanda 15,8 yıl
- 10. Danimarka 15,6 yıl
En çok hangi ülkelere turist gidiyor?
Verilere göre en çok turist çeken ülke 76 milyon turist ile Fransa. Türkiye ise 20,3 milyon ziyaretçi sayısıyla dünya dokuzuncusu:
- 1. Fransa 76 milyon
- 2. İspanya 55,6 milyon
- 3. Amerika 49,4 milyon
- 4. Çin 46,8 milyon
- 5. İtalya 36,5 milyon
- 6. İngiltere 30 milyon
- 7. Meksika 21,9 milyon
- 8. Almanya 21,5 milyon
- 9. Türkiye 20,3 milyon
- 10. Avusturya 20 milyon